Amerikalı çevreci ve aktivist Rob Greenfield, enerji verimli küçük evinde tüketmeden ürettiği çevre dostu bir yaşam fikrini hayata geçiriyor. Son derece maliyet etkin bir şekilde sürdürülebilirliğin mümkün olduğunu kendi tecrübesiyle ortaya koyan aktivistten hepimizin öğrenecek çok şeyi var.

Rob Greenfield, Amerika kıtasında bisikletiyle 4700 mil kat ederek ziyaret ettiği eyaletlerde yiyecek atıkları hakkında farkındalık geliştirmiş bir aktivist. Kendisi, tüketici hayat tarzının bütünüyle dışına çıkarak gezegenimizle barışık bir yaşamı başarıyla kucaklayan bir girişimci aynı zamanda. Bu girişiminin de insanlığa ışık tutmasını umut ediyor.
Treehugger’da yer alan habere göre aktivist, Florida’da %99’u geri dönüşümlü malzemelerden inşa ettiği küçük bir evde yaşıyor. 10 metrekarelik bir alanı kaplayan ev son derece mütevazi ancak tüm ihtiyaçlarını karşılamaya yetiyor. Yapım aşamasında kullandığı malzemeler arasında paletler, döşemelikler, su basmış bir evden atılmış kapı ve pencereler ve atık çuval bezleri yer alıyor. Bahçesi, bahçede bulunan mutfağı, biyogaz kullandığı yemek pişirme sistemi ve kapalı döngü kompost tuvalet sistemiyle sıfır atık prensibine dayalı bir yaşam tarzını hayata geçiriyor.
Evin içindeki yatağı kanepeye dönüştürülebiliyor. Bunun altında eşyalarını koyabildiği kullanışlı bir depolama sistemi göze çarpıyor. Pencerenin yanında paletten yaptığı bir masası var. Küçük evin duvarlarına çaktığı raflarda sirkesi, arılarından elde ettiği balı, tohumları, sürdürülebilir yaşam ile ilgili rehber kitapları ve gayet az sayıdaki giysileri bulunuyor. Bunun yanı sıra, evin içinde küçük bir soğutucuyu kullandığı enerji dostu bir buzdolabı sistemi var.

Bu sürdürülebilir yaşam deneyi iki yıllık bir projenin parçası. Dolayısıyla, bu alana inşa ettiği evinde iki yıl yaşayacağı için elektrik için güneş enerjisine yatırım yapmayı tercih etmemiş. Son derece sınırlı bir elektrik tüketimi olduğu için şehir elektriğine bağlanmış. Aydınlatmada kullandığı LED ampuller bataryayla çalışıyor. Batarya, güneş enerjisiyle veya evin elektrik sisteminden şarj edilebiliyor. Yıllık enerji tüketimi sadece 100 dolar. Zaten kendi inşa ettiği bu evin toplam maliyeti de 950 dolar. Tüm masraflarla bu yaşamı kurmanın Rob için toplam maliyeti ise 1500 dolar.
Rob, besinlerinin tamamını bahçesinde yetiştiriyor veya yakındaki bahçelerden temin ediyor. Ayrıca, balık tutuyor. Kesinlikle gıda için para harcamıyor. Bahçesinde kurduğu ufak çaplı arıcılık sisteminden geçtiğimiz sonbaharda 33 kilo bal elde etmiş. Bahçedeki mutfağında üç farklı pişirme sistemi bulunuyor. Birinde çok da çevre dostu olmayan propan, ikincisinde güneş enerjili fırın, üçüncüsünde ise biyogaz pişirme sistemi kullanılıyor. Birinci sistemi yakında devre dışı bırakmayı planlıyor. Üçüncü sistem için yakındaki bir restorandan yiyecek atıklarını alıyor. Sistemin girdisi yiyecek atıkları olup Rob bunlardan yemek pişirmek için metan gazı elde ediyor. Bu sistem, bahçecilik için son derece faydalı olan gübreyi de sağlıyor. Mutfak dışarıda olduğu için sık sık mutfağı temizleme derdi olmuyor. Yiyecek atıklarını da kompost yapımında kullanıyor. Bulaşık yıkamada kullandığı sabun doğada çözünür özellikte olduğu için bunu da kapalı döngü sisteminde değerlendiriyor. Dolayısıyla, kanalizasyon sistemine giden atık su oluşturmuyor. Mutfağın aydınlatmasında da pille çalışan LED ampuller ve güneş enerjisi kullanıyor.
İçme ve kullanma suyunu yağmur suyunu arıtmak için kullandığı bir filtreleme sisteminden elde ediyor. Tamamen kapalı döngü kompost sistemi halinde tasarladığı tuvalet de yine dışarıda. Sıvı ve katı atık için iki ayrı sistem kullanıyor. 1/10 oranında suyla seyreltilen sıvı atık, borularla taşınarak meyve ağaçlarının sulanmasında kullanılıyor. Çok su isteyen muz ağacı için son derece etkili bir çözüm. Katı atık ise talaşla karıştırılarak bir sene kompost işleminden geçtikten sonra meyve ağaçları için güvenle kullanılabilecek bir gübre haline geliyor. Tuvalet kağıdı niyetine kullandığı yaprakları da bahçesinde yetiştirdiği bitkiden elde ediyor.

Araba kullanmayan, zaten ehliyeti de olmayan Rob, Oregon’da ihtiyacı olan her yere bisikletiyle gidebiliyor. Eşya, malzeme veya mobilya taşıması gerektiğinde ise bisiklet römorku kullanıyor.
Evi içerisine inşa ettiği arazinin sahibiyle bir anlaşma yaptıklarını belirten Rob Greenfield, bunun kira sözleşmesinden farklı olduğunu ifade ediyor. Mülk sahibi hep bir kır evi olsun istemiş ve aktivist de bunu gerçekleştiriyor. İki yıl süren projelerinin sonunda Rob, evi ve bahçeyi olduğu gibi teslim edecek ve gerçek sahibi de bu alanı istediği gibi kullanabilecek. Dolayısıyla aralarında bir para alışverişi değil, hizmet alışverişi söz konusu.
Böyle bir hayat tarzı herkese uygun olmayabilir. Fakat sürdürülebilir bir çevre, tüketimin azaltılması, atık üretiminin minimuma indirgenmesi, para alışverişi yerine hizmet takası gibi yöntemler bakımından Rob’un projesinden herkesin öğrenebileceği bir şey var. Aktivist tarafından bu sürdürülebilir yaşam ile küçük evin tanıtıldığı videoyu buradan izleyebilirsiniz.
One Comment Kendi yorumunu ekle