Vision Automobiles Paris, özel yapım otomobilleri yeni bir boyuta taşımaya kararlı görünüyor. Estetik ve sürüş deneyimi bakımından benzersiz olan ve Le Mans yarışlarından ilham alan 1789 hypercar tasarımında, fosil yakıt ve elektriğe bir alternatif arayışa girilmiş. Dolayısıyla, biyo metan yakıtıyla çalışan bir motor kullanılıyor. Tasarım, bu özelliğiyle pozitif bir karbon etkisi yaratıyor.
Designboom’da yer verilen habere göre, ağırlıklı olarak motor sporları ve lüks kullanım odaklı otomobil üretiminde faaliyet gösteren Vision Automobiles Paris tarafından geliştirilen iki kişilik yeni modelin ilham perisi 24 saat süren Le Mans yarışları olmuş. Esasen yarış pisti için geliştirilen tasarımda kara yolu kullanımı ikinci planda kalmış. Aracın şeklinin belirlenmesinde aerodinamik araştırmalar etkili olmuş fakat ortaya çıkan estetik görünüm gerek motor sporlarında gerekse lüks otomobil üretiminde Fransız dokunuşundan izler taşıyor.

Tasarımın iç detaylarına baktığımızda, iki kişilik kokpitin önünde ultra ince ve minimalist bir ön konsol göze çarpıyor. Sürücü koltuğunun önünde dikdörtgen şeklinde bir yarış arabası direksiyonu bulunuyor. Her iki unsurun da temel amacı sürücüye eşsiz bir sürüş deneyimi yaşatmak.
1789 hypercar modelinde fosil yakıt ve elektrik kullanılmıyor. Bunun yerine biyo metan tercih ediliyor. Çözünen organik materyaller böylece enerjiye dönüştürülerek yeniden kullanılıyor. Atığın enerji kaynağı olarak kullanımıyla bu model, pozitif bir karbon etkisine sahip. Tasarımcı firma, metanın bu şekilde kullanımının küresel ısınma sorunu karşısında etkili bir çözüm olduğunu savunuyor. Yarış esnasında biyo metan sıvı olarak kullanılıyor çünkü daha hafif. Araç kara yolunda kullanılırken ise biyo metan buharlaşmayan gaz şeklinde kullanılıyor. Araçta her iki durumda hazır bulundurulan yakıt, koltukların bulunduğu kokpitin arkasındaki depoda saklanıyor.

Bu yeni tasarımla 1789 ruhuna yakışan bir devrim etkisi yaratmayı hedefleyen Vision Automobiles Paris, yaş ortalaması 26 olan son derece genç ve dinamik bir ekibe sahip. Marka, sahip olduğu küçük ekiple otomotiv sektöründeki bezdirici tavizlerden ve standartlaşmadan uzak durmayı hedefliyor. Hayallerinin peşinden giden çocukluk arkadaşları Thomas Castex ve Florian Gravouil tarafından 2011 yılında başlatılan girişim, sadece otomobil üretmeyi değil; aynı zamanda bir marka yaratmayı, bir hikaye yazmayı ve heyecan verici bir maceranın kapılarını aralamayı hedefliyor.
Bu öncü marka ve devrim niteliğindeki 1789 hypercar modeli hakkında daha detaylı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.