Güneş enerjisinden beslenen üç tekerlekli elektrikli otomobil tasarımı ilginizi çeker mi? Evet diyorsanız alın kahvenizi gelin. ABD’li girişim Aptera ve ezber bozan tasarımı hakkında merak ettiğiniz her şey bu yazıda.
Yıl olmuş 2020, halen uçan arabalara kavuşamamış olabiliriz fakat konu elektrikli araçlar olunca işte o zaman her geçen gün yeni özelliklerle karşılaştığımız söylenebilir. Yakın zamanda Dezeen’de paylaşılan habere göre Yeni Şarj Teknolojisi olarak bilinen elektrik ve solar enerji kombine sistemiyle Aptera elektrikli araçlar için ilginç bir çözümle karşımızda. Bu sistemin yardımıyla elektrikli otomobil kullanan sürücüler, şarj istasyonlarında durmak zorunda kalmadan orta mesafeli yolculuklarını tamamlayabilirler.
San Diego merkezli girişimin belirttiğine göre, Amerikalılar yolda günde ortalama 29 kilometre mesafe kat ediyor. Buna bağlı olarak, kat edecekleri mesafe makul ise kullanıcılar Aptera’yı şarj etmek zorunda kalmadan kullanabilecek.
Yaklaşık 4,5 metre uzunluğunda ve 2,2 metre genişliğinde olan aracın içinde iki yetişkin ve bir evcil hayvanları seyahat edebilir. Ancak, bu kompakt araç güneşten aldığı güçle şarj gereksinimini geciktirerek enerji verimlilik noktasında sektöre yeni bir soluk getiriyor. Bu büyük yeniliğe biraz daha detaylı olarak bakalım.
Otomobili bir istasyonda tam kapasite şarj etmek daima mümkün. Fakat buna ek olarak, araç seyir halindeyken de solar enerjiyle beslenme kabiliyetine sahip. Kullanılan güneş enerjisi teknolojisi, gündüz yol alırken araç gövdesinin maruz kaldığı güneş enerjisini depolayabiliyor. Bu sayede, araçla neredeyse yılda 11.000 mil yol alabilecek enerji depolanmış oluyor.
Aptera, web sitesinde kullanıcıların bulundukları bölgede araçla günde ortalama ne kadar kilometre yaptıklarını ve yılda elektrikli otomobili ne kadar şarj etmeye ihtiyaç duyacaklarını hesaplama olanağını sunuyor. Bunun için kullanıcıların konumlarını girmeleri yeterli.
Aptera Nasıl Çalışıyor?
Elektrik ve solar enerji kullanma özelliğine sahip araç teknolojisinde otomobilin gövdesine 180 güneş enerjisi hücresi entegre ediliyor. Bu sayede, gün içerisinde aracın günlük olarak ihtiyaç duyduğu enerjiyi güneşten alması mümkün hale geliyor. Şirketin ifade ettiğine göre, günlük enerji ihtiyacının büyük bölümünü bu şekilde güneşten karşılayabilen ilk elektrikli otomobil modeliyle karşı karşıya bulunuyoruz.
Şirketin ifadelerine göre, en uzun menzilli Aptera iki şarj arasında yaklaşık 1000 mil yol alabiliyor. Ancak, çoğu kullanıcının günlük kat ettiği mesafe 30 mil kadar. İşe gidip gelirken gidişte 15, dönüşte 15 mil kat ediyorsanız, aracı gün ışığı altında park ettiğiniz takdirde 4,4 kwh enerjiyi güneşten alarak depolayabiliyor. Araç ise 30 mil yol aldığında yaklaşık 3 kwh enerji kullanıyor.
Ayrıca, alüminyum ve çelikten oluşan kompozit materyalden imal edilen hafif araç, günlük ulaşımda mil başına 100 watt saatten az yakarak el büyüklükte güneş enerjisi sisteminden yararlanan diğer muadillerine nazaran beş kat fazla yol alabiliyor.
2021 yılında üretime girmesi beklenen model, sürüş, hızlanma ve fren kontrolünde ikinci seviye otonom özelliğine sahip. Sürücünün gerektiğine müdahale etmek üzere direksiyon başında olması gerekiyor. Araçta bulunan kullanıcı arayüzü sayesinde kullanıcı enerji tasarrufu ve araç menzilini arttırma konularında yönergelere ulaşabiliyor.
Gezegenimizin değerli kaynaklarını koruma ilkesini takip ederek enerji verimli araçlarla güvenli ve keyifle yol almanız için gerekli teknolojiyi tasarlama konusunda tutkulu bu girişimin çalışmaları hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Bu ve daha birçok değerli tasarım haberine ulaşabileceğiniz Dezeen sayfalarında gezinmek isterseniz şu bağlantıyı takip edebilirsiniz. Otomobil dünyasında ilginç gelişmeleri sitemizde incelemek isterseniz biyo metan yakıtlı Fransız otomobilini anlattığımız yazımız ilginizi çekebilir. Bunlar değil de nerede kaldı bu uçan arabalar diyorsanız, o zaman sizi şöyle alalım. Heyecan verici yeni tasarım haberlerini sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.
al kahveni gel 