Rooney Mara ve Joaquin Phoenix’in Belgesel Projesi

Dünyaca ünlü vegan oyuncu çift Rooney Mara ve Joaquin Phoenix, zoonotik hastalıkların insan ve hayvan sağlığını tehdit edici boyutunun ele alındığı uzun metrajlı bir belgeselle karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. “The End of Medicine” adlı belgeselin 2020 yılı sonu itibariyle tamamlanması bekleniyor.

Ejderha Dövmeli Kız Rooney Mara ve Joker eşi Joaquin Phoenix, hayvan konaklardan insan vücuduna taşınan korona virüs gibi hastalık yapıcı mikroorganizmaların neden olduğu zoonotik hastalıkların halihazırda insanlığa iklim değişikliğinden daha da büyük bir tehdit oluşturduğunu işleyen belgesel için kolları sıvadı. Yönetmen koltuğunda ise 2019’da BAFTA Ödülü’ne layık görülen Alex Lockwood oturuyor. Filmin yazar ve prodüktörlüğünü ise “Cowspiracy” yapımının yönetmeni Keegan Kuhn üstleniyor.

Fotoğraf: Camilla Morandi – Corbis / Getty Images

Aktivist çift, gerçekleştirdikleri ortak basın açıklamasında, “The End of Medicine” yapımının farkındalık yaratan ve kitleleri harekete geçiren bir etki yaratmasını umduklarını belirtti. En önemlisi de alışkanlıkları değiştirme konusunda bir gönüllülük kıvılcımı yakmasını arzu ettiklerini ifade etti. Hayvansal üretim ve tüketim uygulamalarından ve mevcut tüketim alışkanlıklarımızdan vazgeçmezsek içinde bulunduğumuz küresel pandemi gibi salgın hastalıklara yakalanmamız işten bile değil. Çift, buradan hareketle endüstriyel hayvancılık uygulamalarında kötü koşullarda yaşayan hayvanların bağışıklığının zayıflamasıyla enfeksiyon ve hastalık riskinin yükseldiğinin altını çizdi. Üreticilerin ise bu etleri besin zincirimize ve sofralarımıza dahil edebilmek için çözümü hayvanlarda antibiyotik kullanımında bulduğunu ifade eden Mara ve Phoenix, bu besinleri tüketmemizle birlikte bünyemizde ilaçlara karşı direnç geliştiğini paylaştı. Hafif rahatsızlıklarda bile antibiyotiklere sarılma alışkanlığımızla birlikte düşününce durumun aldığı hal daha da vahim. Ayrıca, et sektöründeki uygulamalar o kadar ürkütücü bir boyuta taşınmış durumda ki, DSÖ’nün 2018 yılında paylaştığı bir makalede insanların maruz kaldığı hastalıkların yaklaşık yarıdan fazlasının hayvansal kaynağa dayandığı ifade edildi.

Prodüktör Lockwood ise tüm bu meselelerde kitlelerin çözümü hükümetlerde gördüğünü ancak hükümetlerin sorunların köküne inmek yerine olaylar alevlendiğinde kriz durumunu yatıştırmaya odaklandığını açıkladı. Bu belgeselle, bu sektörün ve çevre tahribatının verdiği zararın sağlığı tehdit eden gelişmelerle bağlantısının açığa çıkmasını umduğunu vurguladı. Belgeselin 2020 yılı sonunda ekranlara gelmesi bekleniyor.

Son bir bilgi olarak, zoonotik hastalıkların sağlığa tehdit boyutunun büyüklüğünü vurgularken küresel iklim değişikliğinin öneminin göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizelim. Zira, the Guardian gazetesinin haberine göre, Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu’nun yakın zamanda paylaştığı bir çalışmada, yüzyılın sonuna kadar küresel ısınmaya bağlı ölümlerin bulaşıcı hastalıkların toplamının sebep olduğu ölümlerle başa baş gideceği belirtildi. Burada esas alınan bulaşıcı ve ölümcül hastalıklar arasında AIDS, sıtma, tüberküloz ve sarı humma gibi hastalıklar yer alıyor. Tehlike unsuru arasında özellikle yüksek sıcaklıklar ve bununla tetiklenen kalp krizi üzerinde duruluyor. Ancak halihazırda zoonotik hastalıkların yarattığı sağlık tehdidi bundan bile kritik bir düzeyde bulunuyor.