Bu yıl küresel pandemi nedeniyle dijitale taşınan ve 6-9 Temmuz 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen Paris Moda Haftası’na katılan lider moda markalarından Dior, tasarım ve sunumda yaratıcılığıyla moda dünyasına damgasını vurdu. Kreatif Direktör Maria Grazia Chiuri içinde bulunduğumuz zorlu süreçte moda tarihinde köklerine dönerek İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki yokluk döneminde modayı hayatta tutmaya çalışan stil öncülerinin oluşturduğu Moda Tiyatrosu enstitüsünün yolunu izledi.
Pandemiye karşı tedbirlerin gözetildiği ve dolayısıyla dijitale taşınan Paris Moda Haftası’nda 37 tasarımı minyatür olarak hazırlayıp sunan Dior’un elde dikilen elbiseleri minyatür mankenlere giydirildi. Bu uygulamada, Chiuri’nin moda tarihinde önemli bir yere sahip Moda Tiyatrosu enstitüsünün ezber bozan uygulamasından esinlendiği görülüyor.
1945 yılında, ikonik Dior markasının kurucusu Christian Dior henüz kendine ait modaevini kurmamışken aralarında Jean Lanvin, Nina Ricci ve Pierre Balmain gibi önde gelen tasarımcıların bulunduğu bir grup Moda Tiyatrosu adı altında birleşmişti. Savaş sonrası dönemde kumaş bulmak zordu ve talep de çok düşüktü. Adı geçen tasarımcılar ürünlerini gezici bir sergide sunmaya karar verdiler ve 230 kadar elbise tasarımını minyatür mankenlere giydirmeyi kararlaştırdılar. Bu sayede elde edilecek fon ise savaş mağdurları yararına kullanılacaktı. Asıl amaçlanan ise modayı bu çetin süreçte ayakta tutmaktı. Bu girişim inanılmaz bir başarı elde etti ve Moda Tiyatrosu büyük turneye çıkmadan önce ilk gösterimini gerçekleştirdiği Musée Des Arts Décorative yaklaşık 100.000 kişi tarafından ziyaret edildi.
Dior Miti
2020 yılına geldiğimizde, Dior Sonbahar/Kış 2020-2021 koleksiyonunun tanıtımında benzer bir yol izleyen Chiuri, minyatür elbiseler olarak hazırlanan tasarımlarını minyatür bebeklere giydirerek sunmayı tercih etti. Kreatif direktör, karantina döneminin minyatür tasarımların hazırlanması için bir fırsat yarattığını belirtti. Defile videosunun çekimini ise en son 2018 tarihli Dogman filminin yönetmenliğini üstlenen başarılı yönetmen Matteo Garrone gerçekleştirdi.
Chiuri, detaycılığı ve geleneksel tarzıyla Garrone ile sanatın iki farklı alanında benzer bir yaklaşıma sahip olduklarını ifade ediyor. Filmin ise terzilik anlamına gelen fakat aynı zamanda hayal dünyasına atıfta bulunan “couture” sözcüğünden alınan ilhamla fantastik bir dünyayı konu edindiğini belirtiyor. Moda ile ilgilensin ya da ilgilenmesin yaratıcılığıyla herkesi büyülü dünyasına çeken film moda mitolojisini anlatan bir kısa öykü özelliği taşıyor.
Bütünüyle el işçiliği ürünü bu Dior Miti’nin minyatür tasarımları filmde gezici bir sandık içinde bizi mitolojik figürlerin karşıladığı, doğa harikası bir alana taşınıyor. Bebeklere giydirilmiş estetik tasarımlar ise bu büyülü dünyanın sakinleri olan mitolojik figürlere sunuluyor. Modaya dair bu mitolojik anlatıma göz atmak isterseniz, Garrone imzalı bu kısa filmi buradan izleyebilirsiniz.
al kahveni gel 
One Comment Kendi yorumunu ekle